Türkiye Ağır İşçilik Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Aliye Koç, “BİRLİKTE EŞİTİZ” projesini anlattı. Ağır işçilik sektöründe cinsiyet ayrımcılığına artık bir son vermeleri gerektiğini dile getiren Koç, toplumu bu konuda bilinçlendirmeye çabaladıklarını belirtti.
– Neden böyle bir girişim?
İnşaat işçiliği, hamallık, maden işçiliği, kanalizasyon temizliği gibi sektörlerde kadınlar yok… Bu konuda size ayrıntılı istatistik veriler sunmak isterdim ancak, rakamlar öyle vahim ki, “sıfır” demeye dilim varmıyor. Biz bu konuda hem farkındalığı artırmak istiyoruz hem de acilen bir şeyler yapılmasını amaçlıyoruz.
– Uluslararası işbirliğine önem veriyoruz…
İlk defa dünya çapında bir hareketi destekleyecek olan konfederasyonumuz bu konuda Birleşmiş Milletler ile işbirliği yapacak. Proje kapsamında Birleşmiş Milletler Kadın Birimi tarafından yürütülen HeforShe (Kadınlar İçin Erkekler) hareketi ile gücümüzü birleştirdik. BM bu işi çok sıkı tutuyor. Neredeyse hepimizin sosyal medya hesaplarını üç ay boyunca incelediler. Konfederasyon üyelerimizin kadınlar aleyhinde bir paylaşımı olup olmadığına baktılar. Bir konfederasyon üyemizin facebook üzerinden paylaştığı “Kızları da alın askere” isimli şarkıyı bile sakıncalı bulmuşlar; o üyemizi biz de konfederasyondan uzaklaştırdık. Ayrıca Whatsapp, Google gibi platformlardan da kişisel verilerimizi talep ettikleri duyumunu aldık. Sıkı inceleme yapıyorlar, özel hayatımızın en derinliklerine kadar bizi inceliyorlar. Bunlar memnuniyet verici gelişmeler. Denetimden alnımızın akıyla çıktık.
– Kadın meselesinde rakamlar vahim…
Mesela, “TÜİK’in Çalışma hayatında fiziksel ya da ruhsal sağlığı etkileyen elverişsiz faktörlere maruz kalanların cinsiyete göre toplam istihdam içindeki oranı” rakamlarına baktığımızda 2013 yılında kadınların “ağır yük taşıma” oranı “sıfır”… Bu kabul edilemez bir durum; kadınlara yapılan büyük bir ayrımcılık. Bunun gibi pek çok rakam var elimizde. Sektörde kadının adı yok… Biz eşitlikten yanayız. Kadın da ağır yük taşımalı. Koca buzdolabını sırtlanıp yüklenen erkek hamaldan neyi eksik kadının? Nedir bu ayırma/ayrımcılık çabası?
Neler yapıldı?
Öncelikle bilinç ve farkındalık diyoruz. Bu sene inşaat işçilerimize ve madencilerimize yeni iş tulumları, yelekler ve baretler hazırladık. Artık sarı bereler yerine “magenta” renkli bereler ve yelekler giydirdik. Bildiğiniz gibi magenta “pembe” ile “mavi rengin” karışımından oluşan bir renk. Bu da eşitliği sembolize ediyor. Ayrıca tüm inşaat firmalarının patronları , iş sendikaları başkanları ile bir araya geliyoruz. İnşaat işçiliği, hamallık gibi işlerde kadın sayısını artırmak için daha neler yapılabilir bunun formüllerini tartışıyoruz.
Kadınların duyarsızlığından şikayetçi
Projeyi 3 yıldır sürdürdüklerini ifade eden Koç, projenin sosyal medya ayağına katılımın hem erkeler hem de kadınlar tarafından yoğun ilgi gördüğünü belirtti. Fakat yaratılan bu farkındalığın her nedense fiiliyata yansımadığını söyleyen Koç , şunları ekledi: “Proje başladığından bu yana 3 sene geçti, fakat yaptığımız araştırmalara göre tek bir hamal kadın başvurusu olması, tek bir inşaat işçisi ve maden işçisi başvurusu olması. Bunun nedeninin biz de anlayamadık fakat araştırmalarımız sürüyor.”
***
Okuduğunuz yazı, https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/cesur-kararlar-liderlik-ve-risk-almayi-gerektirir-2734609/ adresindeki haberin parodisidir.
Paraya doymak kolaydır. Sonraki aşama, egemen olma kavgasıdır. Paraya doymuş zenginler, yeryüzünü kendi keyiflerine göre biçimlendirmek için yaşarlar. Koç Holding de kendine göre bir misyon edinmiş, onu kovalamaktadır. Koç Holding, yeryüzüne biçim vermeye çalışan en güçlü örgütler olan Council on Foreign Relations, Trilateral Commission ve The Bilderberg Group’un gönüllü hizmetçisi ve Türkiye şubesidir. Genel Müdür yardımcısı Suna Kıraç 1998 ve 1999 yıllarındaki, Mustafa Koç da 2004 ve 2007 yıllarındaki Bilderberg toplantılarına katılmışlardır. Bilderberg hakkında ayrıntılı bilgi için Erol Bilbilik’in kitaplarına, Daniel Estulin’in The True Story Of The Bilderberg Group kitabına ve Jim Tucker’ın Bilderberg Diary kitabına başvurabilirsiniz.
Basın erişimine kapalı olan, hükümetler gibi göz önünde çalışmayan bu gruplar özetle dünyayı ekonomik olduğu kadar zihinsel ve ideolojik olarak da yönetirler. Her hükümete galip gelecek ve ulusal egemenliği yok edecek merkezi bir iradenin, kısa adıyla Tek Dünya Devleti’nin önündeki en büyük engel, kendi kaderini tayin etme fikridir. İster bireysel, ister ulusal olsun. Onun için, kendi kaderini tayin etmek isteyen güçlü, kendine yeterli, onur ve irade sahibi bireyler istemezler. Bu bireyler kimlerdir dersiniz? Başta Batılı yetişkin erkekler olmak üzere dünyanın bütün sağlıklı, yetişkin, ekonomik özgürlüğüne sahip olan erkekleridir. İşte bunun için feminizmi dünyada baskın ideoloji yapma çabası, Tek Dünya Devleti’nin vazgeçilmez gündemidir. Koç Holding her yıl 8 Mart’ta yayınladığı erkek düşmanı mesajlarla, erkek düşmanı Opet reklamlarıyla, şirketlerinde işe alımlarda kadını kayıran, erkek düşmanı personel politikasıyla bunu kovalamaktadır. Futbol topununkinden fazla IQ’su olmayanlar anlamayacaklar ama Ali Koç’un Fenerbahçe SK başkanlığı da bu gündemin bir parçasıdır. Ali Koç, görevlidir.
Feminist söylem futbol tribününde, profesyonel sporculukta, şirket yöneticiliğinde, yani kısacası toplumun ürettiği artık değerin üzerinde oturan, kaymağını yiyen bütün pozisyonlarda kadınların oranını artırmayı savunur. Buna karşılık gerçek değerin üretildiği ve karşılığının asla verilmediği emek yoğun iş kollarındaki kadın istihdamının SIFIR olmasıyla bir problemi yoktur.
Feminist, rögar tıkandı diye telefon ettiğinde geliveren İSKİ kanalizasyon ekibinde bir tane bile kadın işçi görmüyor olmaktan yakınmaz. Buz gibi havada çamurun, pisliğin, bokun içinde çalışıp asgari ücretten hallice para kazanan, sürekli meslek hastalığı ve iş kazası riskiyle çalışan o adamlar, feministin üstünde oturduğu artık değer piramidinin dibindedir. Ali Koç gibilerin tepesinde oturduğu artık değer piramidinin… Onun için sokakta gördüğümüz, üniversite kampüsünde beş parasız öğrencilik ettiğini sandığımız erkek veya kadın feminist, Koçlarla, Sabancılarla, CFR’lerle TC’lerle, Bilderberglerle, sermaye ile, emperyalistlerle aynı saftadır. Onlara gönüllü erlik, hizmetçilik etmek için bilenmektedir. Çünkü sermayenin, güç odağının rahatını bozma olasılığı olan tek irade, kendi adına düşünüp hareket edebilen güçlü aile babasıdır, ERKEKtir. Ve başı ezilmelidir.
***
Not: Şaka gibi ama gerçek: http://www.superhaber.biz/haber/sduden-tum-turkiyeye-binlerce-pembe-baret-haberi-27223h.html (arşiv görüntüsü: https://www.feminizmnedir.com/wp-content/uploads/2018/11/SDÜden-Binlerce-Pembe-Baret.png)
Bu haberde feminizmin bütünüyle çürüttüğü, en küçük akıl yürütme işlemini gerçekleştiremeyen akademisyen beyinlerin inşaat sektöründe kadının varlığı konusundaki fikirlerini göreceksiniz. Dağıttıkları baret, kadın inşaat işçilerinin yokluğunu değil, kadın mühendis ve mimarların, yani yönetici katmanındaki, yani işin kaymağını yiyenlerin arasındaki kadın yokluğuna dikkat çekiyor. Feminizmi anlatan tek bir haber arasaydık sanırım bundan iyisini bulamazdık.
Tek bir kadın inşaat işçisinin görülmediği bir ortamda YALNIZCA kadın mühendis ve mimarların sayısını artırmak gereğinden söz etmek, bunu bir eşitlik sorunu gibi göstermek, en iyimser olasılıkla klinik GERİ ZEKALILIK, en gerçekçi olasılıkla AHLAKSIZLIK, AŞAĞILIKTIR. Feminizm budur!
Leave a Reply